Köpekbalığı Kafes Dalışı: Cape Town

by Öykü Yalçın

Hayatta korkuyu iliklerinize kadar hissedebileceğiniz çok az aktivite vardır. Bunlardan biri de Köpekbalığı Kafes Dalışı yapmak! Hem de Afrika kıtasının en ucundaki ülke olan Güney Afrika’nın parlayan yıldızı Cape Town’da! Hadi gelin köpekbalığı dalışı öykümüzü anlatayım..

Cape Town Gezi Rehberi – Bilmeniz Gerekenler yazım için tıklayın.

Cape Town Gezilecek Yerler yazım için tıklayın.

Cape Town Yeme İçme Rehberi yazım için tıklayın.

Köpekbalığı kafes dalışı yapmak istediğimi söylediğim her 5 kişiden 4’ü “Sen deli misin?” diye sordu bana. 2-3 saat boyunca okyanusun ortasında bir teknede sizin gibi adrenalin tutkunu 20 kişiyle birlikte olmak, hatırladıkça içimi üşüten eksi bilmem kaç derece suda bir kafesin içine kendinizi kapatarak ölü balık yemlerinin peşine düşen köpekbalıklarıyla yüz yüze gelmek size göre delilikse evet sanırım DELİYİM! Ve bu delilik hayatımda yaşadığım en unutulmaz deneyimlerden birine sahip olmamı sağladı.

Bize eşlik eden martılar tüm gün köpekbalıklarına verilen yemden otlandılar

Sabah 6:00 sularında Cape Town’dan köpekbalıklarının yoğun yaşadığı bölge olan Gansbaai‘ye gitmek için arabamıza atlayarak yola koyulduk. Yol 2,5 saat gidiş, 2,5 saat dönüş sürecekti. Arabası olmayan katılımcılar dalış yapacağımız firmanın servisleri ile ulaşım sağlayabiliyordu ama biz şansımıza laylaylom şarkı söyleyerek bu yolu erittik.

Böyle bir deneyim yaşayacaksanız kime güvendiğiniz bence çok önemli. Bizim köpekbalığı kafes dalışı yaptığımız şirket White Shark Diving Company idi. Baştan sona verdikleri hizmetten çok memnun kaldık. Bu şirket bünyesindeki gönüllüler Büyük Beyaz olarak adlandırılan köpekbalıklarının nesillerinin tükenmemesi için araştırma ve incelemeler yürütüyor. Sırf bu yüzden bile tercih sebebi olabilirler. Tripadvisor yorumlarını okumak için tıklayabilirsiniz.

Not: Büyük Beyaz hem nesilleri yok olmak üzere olduğundan hem de mevsimsel sebeplerle radarımıza giremedi, yani Büyük Beyaz Köpekbalığını maalesef göremedik. Büyük Beyaz doğadaki en vahşi hayvanlardan. Çiftleşmeleri tek seferlik bağlılık olmadan, hamilelikleri sadece çocuk doğurup gitmek üzerine, kardeşlikleri anne karnından tek çocuğun çıkması çünkü en güçlü olanın kardeşlerini yemesi üzerine kurulu.

Selam tatlı şey!

Köpekbalığı Dalışı yapıyoruz. Başlıyorum!

Sabah 10:00’da başlayacak etkinliğimiz için önce Türkçesi “Ben ölürsem benim maceraperestliğim, sizin suçunuz yok abi kabul ediyorum” anlamına gelen bir form imzaladık. Daha sonra çok ağır olmayan, ağırlıklı olarak meyve ve yoğurttan oluşan bir kahvaltı verdiler. Biz kahvaltımızı yaparken brief yani bilgilendirmemizi dinledik, kafesimizi gördük ve dalış sırasında kafesin iç kısmında yer alan demirleri tutmamız gerektiğini, ASLA ve ASLA el kol dışarı çıkarmamız gerektiğini öğrendik. Ve artık hazırdık!

Üstümüze tekne yolculuğunda üşümeyelim ve ıslanmayalım diye geçirdiğimiz turuncu yağmurluklarımız ( Çünkü “Orange is the new black! ) ve birkaç parçadan oluşan yanımıza aldığımız eşyalarımızla tekneye girdik. Tekne araçla karadan suya indi ve rüzgar eşliğinde 15 dakika yolculuk yaparak okyanusta bizi bekleyen kafesimizin yanına geldik.

Önemli Not: Mide bulantısı konusunda hassas biriyseniz bizim yaptığımız gibi yola çıkmadan önce bulantı hapı alabilirsiniz. Biz iyi ki yapmışız, hiç sorun yaşamadık. Çünkü tekne çok sallanabiliyor, malum okyanusta gidiyorsunuz.

Su çok soğuk olduğu için dalış kıyafeti ve ayakkabı verdiler. Başladık köpekbalıklarını beklemeye. Sonuçta köpekbalıkları siz gelip onları izleyin diye orada durmuyorlar. Bizim tayfa bağladı oltanın ucuna ölü balık yemlerini, attılar suya bizim burda 100 gramını 20 TL’ye aldığımız somonları ohh şimdi gelsin yağlı ete köpekbalıkları. Bu kavuşma bazen 10 dakika bazen 1 saat bekleyiş gerektirebiliyor. Nitekim biz 10 dakika sonra ilk köpekbalığımıza selam verdik.

8’li gruplar halinde kafesin içine girdik. Yemli olta ile kafesin önüne çekilen köpekbalıklarını gördükçe nefesimizi tutup suya dalarak verilen deniz gözlükleriyle köpekbalıklarıyla göz göze geldik. Evet, dalışı tüple yapmıyorsunuz. Zaten kafesin dörtte biri tekneye bağlı dışarıda duruyor. Siz balık geldikçe aşağı iniyorsunuz. İlk deneyim tabi ki sualtı çığlığı, ikinci üçüncü daha alışmış ve adrenalin keyfi yaşayan insan topluluğu ile sonuçlandı. Teknedeki herkes dalıncaya kadar gruplar kafese girdi. Dalmak istemeyen olmadı ama bu etkinliğe katılıp sadece yukarıdan köpekbalıklarını izlemeyi tercih edebilirsiniz. Bence ÇOK şey kaçırırsınız!

Kafesimiz

Toplamda 3-4 saat süren bu aktivite sonunda firma bize gün içerisinde GoPro ile çekilmiş videolarımızı izletirken biz de afiyetle bize ikram ettikleri lazanyayı yedik. Aksiyon kameranız varsa mutlaka getirin. Eğer yoksa burada kiralayabilirsiniz ama ellerinde kalmayabiliyor. O da olmadı size izletilen bu videoyu 350 Rand yani 100 TL karşılığında satın alabilirsiniz. O muhteşem görüntüler için aşağıdaki videoyu izleyin ve Youtube kanalıma abone olmayı unutmayın 🙂

https://www.youtube.com/watch?v=9j4XAyCJ2_8&t=170s

Tüm bu aksiyon dolu dalışın ulaşım hariç her şey dahil fiyatı kişi başı 1850 Rand yani 500-550 TL civarı. Kulağa çok gibi gelebilir ama bu deneyimi önünüze gelen her yerde elde edemeyeceğinizi bilerek değerlendirin.

Aklınıza takılan tüm soruları yorum olarak bırakabilirsiniz. Bu muhteşem deneyimi yaşarsanız sosyal medya üzerinden benimle de paylaşın!

Cape Town gezimize ait tüm detaylar instagram hesabımda #oykununoykulericapetown etiketi altında.

Beni ve daha birçok fotoğrafımı instagram ve facebook adreslerimden takip edebilirsiniz.

Bunları da sevebilirsiniz...

Leave a Comment